Amerika’da ‘Latinlere özel küçük işler’ açıklandı. Uzmanlık gerektirmesine rağmen bu girişimler herkesin ilgisini çekebilecek nitelikte… ABD’NİN Denver kentinde yapılan zirvede ‘uzmanlık bazlı küçük işler’ kamuoyuna açıklandı. Güney Amerika orijinli girişimcileri konu alan zirve hayli hareketli geçti. ‘The Latino Small Business Summit’ başlığını taşıyan toplantıda daha çok teknik girişimler konuşuldu.
Latinlerin iş tutumları bize çok benziyor. Girişim ve tüketim alışkanlıkları ise neredeyse bizimle aynı.
Girişim ölçeği şeklinde sıralanan küçük işlerin başında ‘agro based projects’ olarak bilinen ‘tarımsal kaynaklı projeler’ var. Onları gıda, kimya, cam, seramik, elektronik ve metal sektörünün uzmanlık işleri takip ediyor.
Sıralamada daha basit girişimler de bulunuyor. Küçük bir atölye ortamında yapılan bu işler uzmanlık gerektirmesine rağmen epey kolay. (Bu konudaki bazı örnekleri önümüzdeki haftalarda açıklayacağım.)
Toplumların satın alma alışkanlıkları ve ihtiyaçları değişse de konu ‘teknik tabanlıküçük işler’ olunca yatırım heyecanı pek fark etmiyor. Önem sırası bizim için de aynen geçerli.
Aşağıda kısa başlıklar halinde sunduğumuz bu işlerin çoğu bize yabancı değil. İşin içine yeni basit teknolojilerin girmiş olması hem yatırım maliyetini düşürüyor, hem de üretim tekniklerini kolaylaştırıyor.
Ortaya çıkan ürünlere sürekli talebin olması girişim arzusunu destekler nitelikte. Öyle ki, daha dün büyük araç gereç yatırımı gerektiren girişimler olağanüstü basitleşmiş, gelişen teknoloji yardımıyla daha ufak mekânlarda yapılır hale gelmiş.
Tarımsal faaliyetler ise arz talep ilişkisinden çok, yenilik üreten daha niş alanlara kayıyor. Bu sıralamada nihai tüketiciden çok endüstriye ara malı üreten girişimlere yer verilmiş.
Bireysel hareket etseniz bile çoğu teknik içerikli bu projeleri makul bir yatırımla başarabilirsiniz. Hemen hepsi ihracat bazlı işler. KOBİ şeklinde organize olur kurumsallaşırsanız çok daha kolay yapabileceğiniz işler de var.
En çok ilgi gören konuları kısa başlıklar halinde birkaç hafta süreyle bu sayfalarda sizlere sunmaya çalışacağız.
‘Kafein’ adı verilen ‘1,3,7-trimetilksantin’ formundaki doğal kimyasal madde bugün sentetik olarak elde edilebiliyor. Ancak yarı sentetik ve doğal olarak elde edilmesi de mümkün.
İşe yaramayan çay atığı veya kahve çekirdekleri bu işin en önemli kaynağı. Çay (cameelia sinensis) yapraklarının ekonomik değer taşımayan sürgünleri özellikle kullanılıyor. Bu endüstride hızla doğala yöneliş söz konusu.
Kafeinin çok kademeli ters akımlı ekstraksiyon tekniğiyle elde edilme projesi şu sıralar düşük maliyetli yatırımlar arasında.
Çay atığı, kireç ve suyla sabit oranlarda karıştırılıyor, sonra yüksek ısıda bitki dokularının gevşemesi sağlanıyor. Toksik olmayan bir çözücüyle kafein ayrıştırılıyor.
Bu basit sistem için ufak bir imalathane kurulabilir. ‘GMP’ standartlarına uygun yüksek standartta kafein tesisi kurmak mümkün. Daha fazla bilgi için araştırma gerekiyor. Doğal kafeinin uluslararası piyasası var ve aranan bir ara madde.
Piyasada satılan standart mantarlardan çok, tıbbi değeri olan mantar türleri şu sıralar revaçta. Bu işin temelinde Japonların geliştirdiği hibrit çeşitler var.
Bunlardan elde edilecek sertifikalı türler iyi fiyatlarla alıcı buluyor. Bu mantarların özütleri ise çok yüksek fiyatlara sahip. Özel yetiştirme usullerini öğrenerek numune bir katalogu oluşturmak yeterli.
Önemli olan ihracat yapılacak ürünlerin kodeks niteliklerine uygun olması. En çok tutulan çeşitler ‘reiki’, ‘maitake’, ‘shiitake’, ‘porcini’ ve ‘morel’ mantarları.
Tıbbi mantarların 20’yi aşkın çeşidi bulunuyor. Bu konuda derinlemesine uzmanlaşmak şart.
Ülkemiz iklimi ve yetiştiricilik koşulları oldukça uygun. Bazı çeşitler ise doğada kendiliğinden yetişiyor. Ancak bunlar sertifikalandırmaya uygun değil.
Yetiştiricilerin çok katlı mantar seralarına ihtiyacı var. Bu mantarlar özel hazırlanmış kompost karışımları üzerinde üretiliyor. Ürünleri olduğu gibi kurutarak ihracata vermek de mümkün. Fiyatlar şaşırtıcı düzeyde tatmin edici.
Zencefil kökleri ülkemizde giderek tanınıyor, manav reyonlarında ayrıcalıklı yerini alıyor. Rizomlu bitkilerin en ilginçlerinden biri.
Yararlı gövde kitlesi toprak altında gelişiyor, birçok uçucu maddeyi bünyesinde bulunduruyor. Aslında tropikal bir bitki olmasına rağmen ‘subtropikal’ yani Akdeniz kuşağı iklimine adapte olmuş türleri de var. Bunları denetim altında özel seralar içinde yetiştirmek mümkün.
Zencefil yumruları taze baharat olarak kullanıldığı gibi kurutularak toz haline de getirilebiliyor.
Beyaz pembe çiçek tomurcukları ve sarı çiçek salkımlarıyla aynı zamanda değerli bir peyzaj bitkisi.
Pastacılıktan şekerleme endüstrisine değin çok geniş bir alanda kullanılan zencefil aynı zamanda bir tıbbi bitki.
İhraç pazarı çok canlı. Rizom gövdeleri olduğu gibi ihraç ediliyor. Dilimlenmiş, kıyılmış, toz haline getirilmiş formları da epey değerli.
Özel olarak iklimlendirilmiş seralarda birçok çeşidi yetiştirilebiliyor. Sindirim sistemini desteklemesi, ‘serotonin’ aktivitesini artırması doğal ilaç yapımını da popüler hale getirmiş. Seraların metrekare verimliliği söz konusu olduğunda zencefil çok kazandıran bitkilerin başında geliyor.
0 yorum:
Yorum Gönder
Konu Hakkında Bilgini Bilgini Paylaş